Yazılım İhracatında Vergi Oranı Nedir? Avantajlar ve Uygulamalar

Günümüzde dijitalleşmenin etkisiyle yazılım sektörü hem yurtiçinde hem de yurtdışında büyük bir ivme kazanmış durumda. Türkiye’de faaliyet gösteren birçok yazılım firması, ürün ve hizmetlerini yurt dışına ihraç ederek döviz girdisi sağlamakta ve ihracatçı konumuna yükselmektedir. Peki, yazılım ihracatı yapan firmalar için vergi oranı nedir? Ne tür avantajlardan yararlanabilirler? Bu yazımızda bu sorulara kapsamlı yanıtlar vereceğiz. 

Yazılım İhracatının Vergisel Avantajları Nelerdir?

Yazılım ihracatı yapan firmalar, Türk vergi mevzuatına göre “hizmet ihracı” kapsamında değerlendirilir. Bu kapsamda, yurtdışına satılan yazılım hizmetleri için %0 Katma Değer Vergisi (KDV) uygulanır. Bu durum, hem mikro hem de büyük ölçekli firmalar açısından ciddi bir vergi avantajı yaratmaktadır. Satışlar KDV'den istisna olduğu için firmalar, KDV tahsil etmeden ihracat faturası kesebilir ve aynı zamanda yüklenilen KDV’nin iadesini de talep edebilirler. Böylece, iç piyasaya satışa kıyasla vergi yükü minimum seviyeye iner.

TIKLAYIN !!!  TIKLAYIN !!!

Bununla birlikte, 28 Aralık 2023 tarihli ve 7491 sayılı Kanun ile çok önemli bir düzenleme yürürlüğe girmiştir. Bu düzenleme, gelir vergisi mükellefleri ( şahıs şirketi ) ile kurumlar vergisi mükelleflerini (örneğin limited şirketler) kapsar. Yapılan değişiklikle, yazılım ve benzeri hizmet ihracatından elde edilen kazançlara uygulanan vergi istisnası oranı %50’den %80’e yükseltilmiştir.

Ancak bu istisnadan tam anlamıyla yararlanabilmek için bazı şartların sağlanması gerekir. En temel koşul, elde edilen kazancın tamamının Türkiye’ye döviz olarak getirilmesi ve bankalar aracılığıyla tahsil edilmesidir. Ayrıca, işlemlerin yasal muhasebe kayıtlarında doğru şekilde gösterilmesi gerekir.

Bu noktada uzman desteği alınması büyük önem taşır. İzmir muhasebe alanından faaliyet gösteren firmamız, özellikle yazılım sektörüne yönelik teşviklerden ve vergi avantajlarından faydalanmak isteyen girişimcilere ve şirketlere kapsamlı destek sunmaktadır. Vergi mevzuatı sürekli güncellenmekte olduğu için, konuyla ilgili uzman desteği almak olası hataları önler ve firmaların tüm teşviklerden eksiksiz faydalanmasını sağlar. Yazılım sektörüne yönelik özel çözümler üreten firmamız, İzmir muhasebe alanında kapsamlı destek sunmaktadır. Hem şahıs şirketi hem de sermaye şirketlerine, yazılım ihracatına özel mevzuat konusunda güncel ve etkili danışmanlık hizmeti sağlamaktayız.

Yüzde 80 Kurumlar Vergisi İndirimi

Yazılım ve AR-GE faaliyetlerinde yer alan firmalar için kurumlar vergisi oranı %50 oranında indirilebilmektedir. Bu indirim, 5746 sayılı Kanun kapsamında yürütülen faaliyetler için geçerlidir.

Yazılım İhracatında Dikkat Edilmesi Gereken Muhasebe Süreçleri

Yukarıda bahsedildiği gibi, yazılım ihracatından elde edilen kazançlardan vergi istisnası kapsamında yararlanılabilmesi için bazı kritik şartların eksiksiz şekilde yerine getirilmesi gerekir. Bu noktada en sık karşılaşılan hatalardan biri, ihracat gelirlerinin Türkiye’ye Türk Lirası (TL) olarak getirilmesidir. Oysa ki mevzuata göre, teşvikten faydalanabilmek için söz konusu gelirin mutlaka döviz cinsinden Türkiye’ye transfer edilmesi ve bankacılık sistemi üzerinden tahsil edilmesi gerekmektedir. TL olarak gelen tutarlar, kazanç istisnası şartlarını sağlamamış sayılır ve bu nedenle %80 vergi avantajı uygulanamaz.

Buna ek olarak, Katma Değer Vergisi (KDV) istisnasının geçerli olabilmesi için, sadece hizmetin yurt dışına fatura edilmesi yeterli değildir; aynı zamanda hizmetten yurt dışında faydalanılıyor olması da şarttır. Yani yazılım hizmetinin kullanımının ya da faydasının Türkiye sınırları dışında gerçekleştiğinin ispatı gereklidir. Bu durum hem KDV istisnası açısından hem de olası vergi incelemelerinde yasal dayanak oluşturması bakımından son derece önemlidir.

İşte bu tür detayların gözden kaçırılması, firmaların hem vergi avantajlarından mahrum kalmasına hem de cezai risklerle karşı karşıya kalmasına neden olabilir. Bu nedenle, İzmir muhasebe ve yazılım ihracatı alanında uzmanlaşmış firmamız, yazılım ihracatı yapan girişimciler ve şirketler için süreçlerin her aşamasında doğru yönlendirme sağlar. Vergi mevzuatının sürekli güncellenmesi ve teknik ayrıntılar içermesi, profesyonel muhasebe desteğini zorunlu hale getirmektedir. İzmir muhasebe alanında hizmet veren firmamız hem teşviklerden tam fayda sağlamak için hem de olası riskleri azalmak için yanınızda olacaktır.

TIKLAYIN !!!  TIKLAYIN !!!

İzmir Muhasebe ve Yazılım ihracatı örnekli vergi hesaplaması

Yazılım ihracatı yapan firmalar için hem KDV istisnası hem de gelir/kurumlar vergisi indirimi açısından büyük avantajlar sunulmaktadır. 28 Aralık 2023 tarihinde yürürlüğe giren 7491 sayılı Kanun ile birlikte, yazılım ve benzeri hizmet ihracatından elde edilen kazançlarda %80 oranında vergi istisnası uygulanmaya başlanmıştır. Bu teşvik hem şahıs işletmeleri hem de limited gibi sermaye şirketleri için geçerlidir ve önemli bir maliyet avantajı sağlar.

Örnek vermek gerekirse, yurtdışına yazılım satışı yapan bir firmanın bir yıl içerisinde 1.000.000 TL gelir elde ettiğini düşünelim. Bu gelirin %80’i, yani 800.000 TL’si vergi matrahından düşülür. Kalan 200.000 TL üzerinden vergi hesaplanır. Eğer mükellef bir şahıs işletmesiyse, bu 200.000 TL tutar artan oranlı gelir vergisine tabi olur. 2024 yılı tarifesine göre yaklaşık 39.400 TL civarında gelir vergisi ödenmesi gerekir. Bu da toplam gelirin yalnızca %4’üne karşılık gelir. KDV açısından ise, hizmet yurtdışında faydalanıldığı ve kazanç döviz olarak Türkiye’ye getirildiği sürece %0 KDV uygulanır; yani KDV tahakkuku oluşmaz.

Aynı senaryo bir limited şirket için değerlendirildiğinde, yine 1.000.000 TL’lik gelirin %80’i olan 800.000 TL istisna olarak düşülür. Geriye kalan 200.000 TL, kurumlar vergisine esas matrah olur ve bu tutar üzerinden %25 oranında vergi hesaplanır. Sonuç olarak ödenecek kurumlar vergisi 50.000 TL’dir. Limited şirketlerde KDV yine %0’dır, çünkü yazılım ihracatı hizmet ihracı kapsamında değerlendirildiğinden KDV’den istisnadır.

Bu örnekten de görülebileceği gibi, doğru uygulandığında yazılım ihracatına yönelik vergi avantajları son derece yüksektir. Ancak teşviklerden faydalanabilmek için bazı önemli şartların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Özellikle kazancın döviz olarak Türkiye’ye getirilmesi ve hizmetten yurt dışında faydalanıldığının belgelenmesi gerekmektedir. Aksi halde vergi istisnaları uygulanmaz ve tüm gelir vergiye tabi tutulur.

Bu noktada, süreçlerin hatasız ilerlemesi ve yasal mevzuata uygun şekilde yürütülmesi adına profesyonel destek alınması büyük önem taşır. İzmir muhasebe alanında hizmet arayan yazılım şirketi, mevzuatın gerekliliklerine hâkim, güncel bilgiye sahip mali müşavirlerle çalışarak hem vergi yükünü azaltabilir hem de olası riskleri ortadan kaldırabilir. Vergi planlaması, teşvik başvuruları ve beyannamelerin doğru hazırlanması gibi süreçler, deneyimli bir muhasebe ekibiyle çok daha güvenli ve etkili şekilde yürütülebilir.

Yazılım Firmaları Kuruluşunda Yapılan Hatalar ve Doğru Muhasebe Yaklaşımı

Girişimcilik ekosisteminde yer alan birçok yazılım firması, faaliyetlerine başlarken şirket kuruluş sürecinde önemli hatalar yapabiliyor. Bu hataların başında, yazılım firmalarının “ticari kazanç” esasına göre kurulması yer alıyor. Oysa ki yazılım hizmeti veren bir kişi ya da ekip, kanunen “serbest meslek erbabı” statüsünde değerlendirilmelidir. Bu ayrım yalnızca teknik bir farktan ibaret değildir; uzun vadede mali yük, belge düzeni ve ceza riskleri açısından ciddi sonuçlar doğurabilir.

Yazılım Firmalarının Ticari Kazanç Esasına Göre Kurulmasının Zararları

Pek çok girişimci, yazılım şirketi kuruluşunda şahıs şirketini ticari kazanç kapsamında kurarak işe başlar. Ancak bu yöntem, mevzuata aykırıdır. Yazılım geliştirme, kodlama, yazılım danışmanlığı gibi faaliyetler Türk Vergi Kanunları’na göre serbest meslek faaliyeti olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle yazılım şirketinin serbest meslek kazanç defteri esasına göre kurulması gerekir.

Ticari kazanç kapsamında kurulan firmalarda:

Defter tutma yükümlülüğü zamanla bilanço esasına geçer, bu da defter türünü ve mali yükümlülükleri artırır.

E-defter uygulamasına geçiş zorunlu hale gelebilir, bu da hem yazılım hem de muhasebe danışmanlığı maliyetlerini katlar.

Usulsüz kurulumdan ötürü, ilerleyen dönemlerde vergi incelemelerinde cezai işlemlerle karşılaşma riski oluşur.

Vergi mükellefiyet türü hatalı olduğundan, kazancın türüne uygun olmayan beyannameler verilir ve bu da mali müşavirlik süreçlerini zora sokar.

Serbest Meslek Olarak Kurulumun Avantajları

Yazılım şirketi kuruluşunu serbest meslek kazancı esasına göre yapmak, hem mevzuata uygun hem de sürdürülebilir bir yoldur. Serbest meslek defteri tutmak:

Daha az belge yükü ve daha düşük muhasebe maliyeti sağlar.

E-defter gibi ileri düzey uygulamalara geçiş zorunlu değildir.

İş hacmi arttıkça yapı kolayca genişletilebilir.

Beyanname türleri ve stopaj uygulamaları serbest meslek kapsamında daha basit ve anlaşılırdır.

Bankaların işlenme zorunluluğu yoktur. 

TIKLAYIN !!!  TIKLAYIN !!!

Fatura Kesiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yazılım ihracatı yapan firmaların en çok dikkat etmesi gereken konulardan biri, fatura düzenleme sürecidir. Türkiye'den yurtdışına verilen yazılım hizmetleri, “hizmet ihracı” kapsamında değerlendirilir ve bu nedenle %0 KDV oranı ile fatura düzenlenmesi gerekir. Ancak bu istisnadan faydalanabilmek için yalnızca KDV oranını sıfır yazmak yeterli değildir; fatura içeriğinde bazı usuli ifadelerin doğru şekilde yer alması zorunludur.

Bu kapsamda, düzenlenen Şirketlerde e-Fatura veya e-Arşiv fatura ya da serbest meslek defterlerinde e-smm üzerinde, açıkça “Hizmet ihracıdır. KDV Kanunu’nun 11. maddesi ve 26 seri no’lu Tebliğ kapsamında KDV istisnası uygulanmıştır.” gibi bir ibareye yer verilmesi gerekmektedir. Bu ifade, hem KDV istisnasının hukuki dayanağını ortaya koyar hem de olası bir vergi incelemesinde firmanın doğru işlem yaptığını belgelemiş olur.

Ayrıca, hizmet ihracının geçerli sayılabilmesi için hizmetin yurt dışında faydalanıldığına dair destekleyici belgelerin (örneğin sözleşme, yazışmalar, ödeme dekontları) saklanması gerekir. Faturanın döviz cinsinden kesilmesi ve tahsilatın da döviz olarak Türkiye'ye gelmesi, istisnanın uygulanabilmesi için önemli unsurlardır.

Bu tür detaylar, yazılım firmalarının çoğu zaman gözünden kaçmakta ve hatalı belge düzenlemeleri nedeniyle KDV istisnası geçersiz sayılabilmektedir. Bu da hem vergi ziyaı riskine hem de usulsüzlük cezalarına yol açabilir.

İşte tam da bu nedenle, İzmir muhasebe alanında hizmet veren mali müşavirlik firmamızdan destek almak büyük önem taşır. Muhasebe uzmanları, e-belge sistemlerinde yapılan düzenlemeleri titizlikle kontrol ederek faturaların yasalara uygun biçimde kesilmesini sağlar. Böylece firmalar hem vergi avantajlarından eksiksiz faydalanır hem de ileride karşılaşabilecekleri denetim risklerini ortadan kaldırır.

Gelirlerin Beyanı ve Vergisel Raporlama

Yazılım ihracatından elde edilen gelirlerin doğru ve eksiksiz şekilde beyan edilmesi, yalnızca yasal bir yükümlülük değil; aynı zamanda sağlanan vergi avantajlarının sürdürülebilirliği açısından hayati öneme sahiptir. Özellikle %80 kazanç istisnası gibi güçlü teşviklerden yararlanan firmalar için, kazancın niteliğine ve yasal düzenlemelere uygun şekilde beyanname hazırlanması şarttır.

Burada kritik noktalardan biri de, %80 vergi teşvikinin doğrudan beyannamede doğru satıra ve doğru kodla işlenmesidir. Teşvikten yalnızca fiilen yararlanmak yetmez; bu avantajın Gelir veya Kurumlar Vergisi beyannamesinde net şekilde gösterilmesi gerekir. Aksi halde teşvik uygulansa bile vergi idaresi tarafından sistemde görünmeyen bir teşvik, geçersiz sayılabilir ve ileride cezai yaptırımlara neden olabilir. Yani teşvikin, beyanname üzerinde doğrudan, açık ve teknik olarak doğru şekilde gösterilmesi, hem usule uygunluk hem de firmanın güvenliği açısından zorunludur. İzmir muhasebe olarak beyan sürecini en dikkatli şekilde yürütüp firmalarımıza önceden bilgi akışı sağlıyoruz.

Beyan sürecinde yapılan en küçük bir hata; örneğin teşvikli kazanç ile normal kazancın ayrıştırılamaması ya da matrah indiriminin eksik gösterilmesi, firmaya hem vergi ziyaı hem de gecikme faizi şeklinde geri dönebilir. Özellikle serbest meslek kazancı ve ticari kazanç ayrımı doğru yapılmazsa, defter türü hatalı belirlenir ve teşvik hakkı da kaybedilmiş olur.

Tüm bu sürecin doğru yönetilmesi için profesyonel destek şarttır. 

Tarih:07.08.2025

Dikkat: Bu yazı yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımaktadır ve profesyonel hizmet veya tavsiye sunmayı hedeflememektedir. Kişisel veya şirket kararları almadan önce mutlaka mali müşavirliğimize ya da 3568 sayılı kanun ile mesleki yeterlilik belgesine sahip bir uzmana danışmanız önemlidir. SMMM Mehmet Pektaş, bu yazının kullanılmasından kaynaklanabilecek zararlardan sorumlu değildir. Bu İnternet Sitesi içeriği, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Mehmet Pektaş'a aittir ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz